Ahmet Rasih İzzet Koyunoğlu, 1900 yılında Konya’nın Topraklık-Kerimdede Çeşme Mahallesi’ndeki aile evinde dünyaya geldi. Bir süre babasından eğitim aldı sonra mahalle sıbyan mektebinde okudu. Sonraları özel derslerle bilgisini artırarak, Halkalı Ziraat Mektebi’ne devam etti. Kurtuluş Savaşımıza yedek subay olarak katıldı, Dumlupınar ve Sakarya’da yararlılıklar göstererek “İstiklal Madalyası” kazandı. Askerlik dönüşü memuriyet hayatı başlamış, Devlet Demir Yolları teşkilatında görev aldı. 1928 yılında Devlet Demiryolları Müdürlüğü tarafından Almanya’ya eğitime gönderildi. Almanya’da kaldığı yıllarda araştırmalar yapmış ve edindiği modern bilgilerle ve tecrübelerle Türkiye’ye döndü. Çalışmalarındaki üstün başarıdan dolayı Devlet Demir Yolları başmüfettişliğine kadar yükselerek bu görevdeyken 1956 yılında emekli oldu. Soyu Selçuklulara dayanan Koyunoğlu, “Ğanemzâdeler”, “Koyunoğulları” adı verilen köklü bir aileden gelmektedir. Hayatı boyunca, ünlü vezir Sahibi Ata Fahrettin Ali’nin torunu olmaktan kıvanç duyardı.

İzzet Koyunoğlu, dünyada tek nüsha olan nadide birçok eseri bir araya getirmekle, bugün Türkiye’de pek çok kişinin teşebbüs edip yapamadığı şeyi tek başına başardı. Koyunoğlu’nun bu başarısı, bitmez tükenmez enerjisi, bu şehrin insanlarının onu hayranlıkla yâd etmesine, saygı duymasına vesile oldu. Çünkü maddi servetini, gecesini-gündüzünü müzeye vakfeden İzzet Koyunoğlu, topladığı eski eserlerle bütün dünyanın ilgi duyduğu muazzam bir koleksiyon oluşturan isim oldu.

Hayatını, medeniyetlerin kimlik belgeleri olan eski eserlerin toplanmasına, korunmasına, gelecek nesillere aktarılmasına adayan, topladığı paha biçilmez binlerce eserden meydana gelen müzesini, Büyükşehir Belediyesi vesilesiyle Konyalılara hediye etti. Merhum İzzet Koyunoğlu, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma döneminde değerli eserlerimizin yabancı ellere düşmemesi amacıyla sanat, folklor, tarih açısından büyük değer taşıyan eserleri toplayarak, Topraklık Semti’ndeki taşlıklı, örtmeli, tandırlı, baba yadigârı olan evde bir araya getirdi. Sonra buraya “Koyunoğlu Şehir Müzesi ve Kitaplığı” adını verdi.

Ahmet Rasih İzzet Bey’in bir müzeci ve kütüphaneci olarak kabul görmesi bu tarihten sonra başlar. Çünkü emekliye ayrıldıktan sonra, 1913 yılından beri büyük bir emekle derlediği tarihi, etnoğrafik, folklorik eşya, belge ve malzemeleri ayrıca yazma ve matbu binlerce kitabı müze haline getirdiği evinde sergilemeye başladı. Ölümüne kadar canı gibi sevdiği eşya ve belgelerini, hiçbir karşılık beklemeden tanıttı. Koyunoğlu, müzesinin kapısıyla birlikte ömrü boyunca her din, dil ve ırktan insana kucak da açtı.

Rahmetli İzzet Koyunoğlu, bu hizmetiyle sadece yurt çapında değil, tüm dünyada Milli Kültüre katkısını tek başına gerçekleştirmiş idealist bir Konyalıdır. Yurt içinde ve yurt dışında ilmi, edebi ve kültürel pek çok toplantı, kongre ve seminere katıldı. Onun eseri, bir adamın dişinden tırnağından artırdığı, alın teriyle inşa ettiği bir abidedir. İzzet Koyunoğlu, pek çok eserin peşine düşmüş, servetinin sınırlarını zorlayarak, büyük bir tarihi miras bıraktı. Ölümü, hırs ve zevklerin peşinde koşan birisi olarak değil, Koyunoğlu Müzesi gibi müstesna bir vakıf eserini gelecek nesillere kurmaya çalışırken karşıladı. Dünyanın ünlü Müze ve Kütüphaneleri arasında yer alan kültür ve tarih âşıklarının ziyaretgâhı eserini 4 Temmuz 1973 tarihinde Konya Büyükşehir Belediyesi’ne hibe etti. “Varlığını vatanına ve milletine veren kişi insanların en mutlusudur” diyerek 23 Eylül 1973’te ebediyete intikal etti.

Ahmet Rasih İzzet Koyunoğlu’nu rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz.

Müze binasının temeli 1977 Temmuz’unda atıldı. 1984 yılı Şubat’ında da ziyarete açıldı.