Modernleşme Sürecinde Türkiye

Türkiye'nin, modernleşme sürecinde "18. Yüzyıl akılcı Avrupa aydınları" ile dini bakış açısını ön planda tutan "19. Yüzyıl Fransız romantik aydınları" arasında bir tercih yaptığını belirten Yavuz, "Türkiye, modernleşme çizgisi olarak, Kant ve Wolter gibi aklı tek çıkar yol olarak gören 18. yüzyıl Avrupa aydınlarına yönelmiştir" dedi.

Uygarlık düzeyini yakalamak için doğru bir yön tutan Türk aydınlarının, modernleşmeyi hep sembollere dayalı olarak algılayıp, sembollerle ifade etme yolunu tercih ettiklerini kaydeden Yavuz, "Tanzimat döneminde yazılan romanlarda, modern kadın tipi her zaman piyano çalan, modern erkek tipi ise, Fransızca konuşan biri olarak gösterilmiştir. Bu bakış açısı, Türkiye'de modernleşmenin hep şekilden ibaret olarak algılanmasına yol açmıştır. Piyano çalmak ve Fransızca bilmek modernleştiğinizi göstermez. AB, modernleşme kriterleri arasına ne piyanoyu nede Fransızca'yı koydu. AB, kişisel hak ve özgürlükleri ön planda tutuyor. Avrupa bizden, nasıl giyindiğimizi, nelerden hoşlandığımızı ya da yaşam biçimimizi sormuyor. Kişi başına düşen milli gelirimizi, fert başına yapılan sağlık harcamasını ve insan hakları ihlali olup olmadığını soruyor" şeklinde konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Özkafa, şehir konferanslarını düzenlemeye devam edeceklerini belirterek 'Kültür ve sanat etkinliklerini düzenlemek Büyükşehir'in asli görevleri arasında yerini almıştır' dedi. Özkafa, Hilmi Yavuz'a bir teşekkür plaketi ve Büyükşehir Belediyesi yayınlarından oluşan bir kitap seti hediye


Ana Sayfa