Başkan Akyürek'ten Üniversite Öğrencilerine Belediyecilik Dersi |
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Eğitim Fakültesi'nde belediyecilik ile ilgili ders verdi. SÜ Eğitim Fakültesi'nde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü dördüncü sınıf öğrencilerine yaklaşık bir saat belediyeciliği anlatan Başkan Akyürek, zaman zaman öğrencilerin sorularını da yanıtladı. Belediyelerin en önemli sivil toplum örgütü olduğunu vurgulayan Başkan Akyürek, belediye çalışanlarının gece-gündüz demeden, mesai gözetmeksizin şehirleri için çalıştıklarını belirtti. BELEDİYECİLİK SEVMEDEN YAPILMAZ Fiziken mesai verilmediği zaman bile bir belediye çalışanlarının gönlünün her zaman belediyede olduğunu anlatan Başkan Akyürek, seçimle göreve gelenler olarak vatandaşların her türlü sorununa çözüm bulmak zorunda olduklarını söyledi. Başkan Akyürek, 'Belediyelerin, 'Hayır ben bu konunun sorumlusu değilim' deme şansı yok. Eğer çözüm üretmezseniz vatandaş hayal kırıklığına uğrar. Mesela, 364 gün her şey yolunda ilerler; yalnız bir gün araç arızalanır, bir mahallenin çöpünü alamazsınız, bir yıl boyunca yaptığınız hizmetler boşa gider. Hangi siyasi partiden seçilirse seçilsin, eğer bir Belediye Başkanı hizmet aşkıyla doluysa, şehrine hizmet ediyordur ve başarılıdır. Çünkü, belediyecilik sevmeden yapılmaz. Her yaptığınızın bir mantığı vardır. Hiç laf olsun diye iş yapılır mı'' dedi. YERİNDEN YÖNETİMİN SEMBOLÜ BELEDİYELERDİR Konya'nın, Türkiye'nin 19'da biri büyüklüğünde olduğunu anımsatan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya'nın imar edilmesi ve belli bir yaşam standartına ulaştırılması ile Türkiye'nin 19'da birinin imar edilmiş olacağını vurguladı. Konuşmasında, Türkiye'deki belediyecilik sürecini üçe ayıran Başkan Akyürek, 1980 öncesi belediyeciliğin sınırlı imkanlarla yapıldığını ve protokol belediyeciliği olduğunu, 1984'ten sonra Turgut Özal dönemi ile gelişme sağlayan belediyeciliğin, 2004 Yerel Yönetimler Reformu ile yeni bir sürece girdiğini kaydetti. Cumhuriyet tarihinde ilk kez merkezi idarenin yetkilerinden vazgeçme eğiliminde olduğunu hatırlatan Başkan Akyürek, yerinden yönetimin sembol kuruluşlarının da belediyeler olduğunu ifade etti. AB'NİN TÜRKİYE'YE TEKNİK KATKISI OLACAK Dersi ilgiyle izleyen öğrenciler, merak ettikleri soruları Başkan Akyürek'e yönelttiler. Sorulara samimiyetle cevap veren Başkan Akyürek, Avrupa Birliği konusundaki görüşlerini şöyle açıkladı: 'Ben, AB'ye ideolojik bakılmasından yana değilim. Teknik bakmak lazım. Türkiye'nin kırmızı çizgileri var. Mesela, Kıbrıs'tan çıkması mümkün değil. Türkiye'de, kimsenin ideoloji ve sloganların arkasına sığınıp halkı kullanma hakkı yok. İdeolojilerin arkasına sığınıp insanları vergi daireleri veya başka resmi dairelerin kapısında bekletmeye hakkımız yok. AB'nin Türkiye'ye en büyük katkısı teknik katkı olacak. Sağlık Sistemi, Sosyal Güvenlik Sistemi, Bilgi Edinme Kanunu. Bunlar tesadüf çıkmadı. Bazı kurumlar işlevlik kazanacak, halk rahat edecek. Herkes kendini bu teknik düzenlemelere uydurursa karlı çıkacağız. Ben, AB'nin inancımızı yok edeceği düşüncesine inanmıyorum. Bizim millet geleneğimizde kökten kopmak çok zordur. Devlet-Millet bütünleşmesini tam olarak temin edersek Türkiye'nin lider ülke olduğunu göreceğiz.' 5 YILLIK SEÇİM SÜRECİ ÇOK FAZLA Bir başka soru üzerine, Konya'da gerçekleşen belediye hizmetlerinin tek bir elden yönetilmesi ve hizmetlerin bölünmemesi düşüncesini taşıdığını kaydeden Başkan Akyürek, her belediyenin bütçesinin büyük bir kısmının cari giderlere harcandığını ifade ederek, tek belediyeden halkın daha karlı çıkacağını, şeflikler eliyle kenar mahallelere de hizmetin aksamadan ulaşacağını vurguladı. Bir belediye başkanı ve diğer yöneticiler için 5 yıllık seçim sürecinin çok uzun olduğunu belirten Başkan Akyürek, 'Halk, karakterine güvenmediği kişiye bu görevi teslim etmez. Eğer bir başkan seçildikten sonra havaya giriyor, halkı unutuyorsa, zaten seçimi kaybediyor. İşte demokratik sistem bunu sağlıyor. Seçimle iktidara gelmeyen, hesap vermeyen ülkelerin yöneticilerine bakın, hepsi dünyanın en zengin insanlarıdır. Çünkü halka harcamaları gereken parayı kendilerine alırlar. Demokratik sistemdeki istismar ise karşılığını bulur. Ancak bütün bunlar için 5 yıllık seçim süreci uzun. Kesinlikle en çok 4 yıl olmalı ve yöneticiler bir göreve en çok 2 dönem seçilebilmeli. Çünkü daha sonra kendini yenileyemez, kaybeden halk olur' dedi. BELEDİYECİLİK ZENGİNLEŞME ARACI DEĞİLDİR Bir öğrencinin 'Belediye Başkanı olmanın en zevkli ve en riskli yanı nedir'' sorusuna ise, Başkan Akyürek, şöyle cevap verdi: 'Belediyecilik sevgiyle yapılır. Yaptığınızın karşılığını somut olarak görürsünüz. Bu güzel yanı. Ben hayatımda hiç kavgayı seçmedim. Üslup olarak hep karşıtlarımla diyalog kurmaya ve insanları artılarıyla değerlendirmeye gayret ettim. Hayatımda hiç kötü söz duymaya alışkın değilim. Mesela, hem hizmet ediyor, hem de kötü söz duyuyorsunuz, bu da kötü yanı. Buna da alışmak zorundasınız. Eğer bir yanlış yapıyorsanız, dört duvar arasında bile olsa, kimsenin haberi olmasa bile, o, görünmeyen bir enerji ile halka yansıyor ve müthiş tahribat yapıyor. Belediyeciliği zenginleşme aracı olarak kullanmayacaksınız. Bırakırken de başladığınız noktadaki şahsi mal varlığınız eşit olacak.' Dersin ardından SÜ Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği dördüncü sınıf öğrencileri Başkan Akyürek'e çiçek vererek teşekkür ettiler. Ana Sayfa |