21. Yüzyıl Şehirlerin Yüzyılı

21. Yüzyıl Şehirlerin Yüzyılı

ABD Utah Üniversitesi'nin ev sahipliğinde yapılan 'Türk Şehirlerinden Küreselleşmeyi Anlamak: Konya Modeli' konulu sempozyum başladı. Sempozyumun ilk gününe katılan konuşmacılar, 21. yüzyılın şehirlerin öne çıktığı bir dönem olduğunu belirterek, Konya'nın; tarihsel, kültürel, şehircilik ve siyasal alanlarda önümüzdeki dönemlerde dünyada öne çıkmaya aday belli başlı şehirler arasında yer aldığı konusunda birleştiler.

ABD'nin Utah eyaletinin başkenti Salt Lake City'de Utah Üniversitesi'nin ev sahipliğinde 'Türk Şehirlerinden Küreselleşmeyi Anlamak: Konya Modeli' konulu sempozyum başladı.

Sempozyumda öne çıkan görüş; 20. yüzyılın ulus devletler yüzyılı olduğu, 21. yüzyılın ise şehirler yüzyılı olacağı yönünde. Bu çerçeveden bakıldığında Konya; tarihsel, kültürel, şehircilik ve siyasal alanlarda önümüzdeki dönemlerde dünyada öne çıkmaya aday belli başlı şehirler arasında yer alıyor.

KONYA, DÜNYANIN DİKKATLE İZLEMESİ GEREKEN BİR ŞEHİR

Utah Üniversitesi'nden Hakan Yavuz, Selçuk Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yasin Aktay'ın eşbaşkanlığı ve Konya Büyükşehir Belediyesi'nin himayesinde gerçekleşmekte olan sempozyumun ilk gününde bir açış konuşması yapan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, dünyada çatışmanın öne çıktığı bir dönemde Konya'nın incelenmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, 'Bir arada yaşama ve kardeşlik kültürü ile üretim ve atılım çalışmalarını tarihten bu yana başarıyla ortaya koyan ve bunu sürdürülebilir bir model haline getirmeyi başaran Konya; sadece Türkiye açısından değil, dünyanın barışa ihtiyaç duyduğu bir zamanda bir model olarak herkes tarafından dikkatle incelenmesi gereken bir şehirdir' dedi. Başkan Akyürek, Konya'nın üç önemli geleneği bünyesinde barındırdığını hatırlatarak, şöyle devam etti: 'Konya, Çatalhöyük'ten bugüne şehircilik geleneğini sürdürmekte: Planlı, gecekondusuz bir şehir olarak dikkat çekmektedir. Konya, halen güçlü şehircilik geleneğinden aldığı enerjiyi bugünden yarına başarıyla taşıma kararlılığındadır. İkinci olarak, Konya'da barışçı gelenek öne çıkmaktadır. Konya, farklılıkları koruyarak bir arada yaşama kültürünü ortaya koymuş bir şehirdir. Üçüncü gelenek, üretim geleneğidir. Öz kaynakları ile üreten ve kalkınan bir şehir olan Konya, üretimden elde ettiği değerleri tekrar üretime kazandıran bir şehir hüviyetini de korumaktadır. Konya, dini duygular ve geleneklere bağlılığın güçlü olduğu bir şehir olmakla birlikte, dindarlıkla modernliğin sentezini ortaya koyan bir şehirdir.'

KONYA, HERŞEYE RAĞMEN KİMLİĞİNİ MUHAFAZA ETMİŞTİR

Üç oturumun gerçekleştiği sempozyumda, Utah Üniversitesi Öğretim Üyesi Hakan Yavuz, halen iktidarı oluşturan gücü muhafazakar devrim kavramı çerçevesinde değerlendirerek, söz konusu devrimin Ankara-İstanbul'dan değil, Anadolu'dan gelen ve başta Konya olmak üzere merkezi yönetmeye başlayan şehirlerce gerçekleştirildiğini söyledi.

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay da, Konya'nın bir model olarak mutlak surette incelemeye değer bir şehir olduğunu ifade ederek, 'Bu modelliği sosyolojik anlamda incelemeye ve anlamaya dönük bir modellik olarak değerlendirmek durumundayız. Konya, tarihte olduğu gibi halen de hızla göç almasına rağmen kimliğini muhafaza etmeye çalışan bir şehir. Devlet desteği olmadan sanayileşmesini gerçekleştiren, sivil toplumun son derece güçlü olduğu bir şehir. İşte bu şehir, illa alınıp uygulanması gereken bir modellik değil belki ama; özgünlük ve incelemeye değerlik anlamında dikkatle üzerinde durulması gereken bir şehirdir' dedi.

Konuşmacılardan Utah Üniversitesi Öğretim Üyesi Edward Epstein, küreselleşmede kaybeden ve kazananların varlığına dikkat çekerek, sosyal eşitsizlikleri doğuran bir süreç olarak küreselleşmenin beraberinde getirdiği tehlikelere Türkiye ve Konya üzerinde dikkat edilmesi gereğine vurgu yaptı.

Washington Üniversitesi Öğretim Üyesi Erik Hoodlund da, dünyada en çok sevdiği 5 şehirden birinin Konya olduğunu söyleyerek, Konya'nın karakterini çok iyi koruduğuna dikkat çekerek, Konya'nın Mevlana'dan yeterince yararlanması gereğini işaret etti.

İlk oturumun sonunda Missisipi Üniversitesi'nden Hakan Kösebalan 'Anadolu şehirlerinin yükselişi ve modernleşme paradigmasının düşüşü' konulu sunumunu yaptı.

İkinci oturumda konuşan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Şennur Özdemir, MÜSİAD üzerine yaptığı çalışmasından örnekler vererek, dünyada İslami toplumların sınıfsız toplumlar olarak kabul edildiği şimdilerde, bir sınıflılığın ortaya çıkıp çıkmayacağının tartışılmakta olduğunu ifade etti. Bu konuda son dönemlerde sınıflılığın ortaya çıkmaya başladığını hatırlatan Özdemir, Konyalıların bu hususa dikkat etmesi gerektiğini söyledi.

Üçüncü oturumda konuşan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şaban Çalış, Hz. Mevlana'nın yaşadığı 13. yüzyıl ile günümüz arasında benzerlikler olduğunu ifade ederek, 'Mevlana'nın döneminde yaşanan acıların hemen aynısını bugün İslam dünyası yaşıyor. Mutlaka bir yolunu bularak Mevlana ve çağdaşlarının Yunus ve diğerlerinin çözümlerini hayata geçirmeliyiz' dedi.

ABD'de yarın da devam edecek sempozyumda sunulan tebliğler Utah Üniversitesi tarafından İngilizce olarak yayımlanacak. Daha sonra Konya Büyükşehir Belediyesi söz konusu kitabı Türkçe'ye çevirerek akademik ve siyasal çevrelerin faydasına sunacak.

Haber Fotoğrafları

Basın Kuruluşları için;